Aile arasında çatışmalar oldukça yaygındır. Araştırmalar, kardeşlerin ortalama saatte bir kez bir çatışma yaşadıklarını ve ortalama olarak ebeveynlerin günde bir kez ergenlik çağındaki çocuklarıyla bir çatışma yaşadıklarını göstermiştir. Ve eşler arasındaki çatışmanın yaygın olduğunu boşanma oranları göstermektedir. Aslında, ailenin her bir üyesinin çoğu zaman diğer aile üyelerininkiyle çatışan farklı amaçları ve ihtiyaçları olduğundan, aile arasında yaşanan çatışmalar oldukça yaygındır.
Yine de bir şekilde ev hayatımızın sorunsuz ve çatışmasız olması gerektiği idealinde ısrar ediyoruz. Çocuklarımız kendi aralarında tartıştıklarında sinirlenir, eşimizle ve çocuklarımızla tartıştığımızda üzülürüz.
“Çocukların önünde” tartıştığımızda veya çocuklarımızdan biriyle anlaşmazlık yaşadığımızda kendimizi suçlu hissederiz.
İdeal aile hayatı hakkında bir hayale kapıldığımızda, ailede öğrenme ve gelişme için önemli fırsatları kaçırırız. Sorunlar, bir çatışmanın sonucu olarak çözülebildiğinden, çatışmalar anlaşmazlığı çözmek konusunda mükemmel fırsatlardır. Çatışmalar aynı zamanda ebeveynlerin çocuklarına dersler vermeleri ve model olmaları için iyi fırsatlardır. Birbirini seven insanlar arasında çatışmalar olabilir ve bu çatışmalar çözülebilir. Çocuklar önemli bilişsel, sosyal ve kişilerarası becerileri, ebeveynlerin çatışmalarını çözdüğünü gözlemleyerek öğrenir. O halde mesele, ebeveynler veya çocuklar arasındaki çatışmalardan kaçınmak değil, çatışmaları yıkıcı olmayan yollarla nasıl çözeceğimizi öğrenmektir.
Mindful Konuşma ve Dinleme
Mindful iletişim, bir kişi veya grup ile iletişim kurduğumuzda, dikkatimizi tam o andaki iletişim akışına yönlendirmekle ilişkilidir.
Mindful konuşmada, tüm dikkatimizi karşımızdakiyle iletişim kurma eylemine veririz. Ne söylemek istiyoruz? Bunu açıkça ve dürüstçe nasıl söyleyebiliriz? Farkındalığımızı, konuşurken beliren düşüncelerimize, hislerimize ve beden duyumlarımıza getiririz. Farkındalığı kendimize dair daha fazla içgörü toplamamıza yardımcı olması için kullanırız.
Ayrıca farkındalığımızı karşımızdaki kişiye de getiririz. Konuşmamız onu nasıl etkiler? Karşımdaki kişiyi diğerleri ile bir olmayan olarak nasıl kabul ederim? Ve duraklamalar yaparak inceleriz. Yüz ifadesini, beden dilini veya sözlü tepkilerini fark ederiz. Dinleyicinin tepkisine dikkat etmek, söylediğimizi kısıtlamamız veya dinleyiciyi memnun etmek için değiştirmemiz gerektiği anlamına gelmez, sadece konuşmamızın etkisinin farkında olduğumuz anlamına gelir. Birkaç derin nefes alır ve karşımızdaki kişi ile ilgili duygularımızı ve mevcut durumumuzu düşünürüz.
Mindful iletişim aynı zamanda mindful dinleme ile ilgilidir. Mindful dinlemede, tüm farkındalığımızı konuşmacıya getiririz. Bunu önce ona yönelerek ve dikkatimizi yönlendirerek yaparız. Bize kelimelerle, yüz ifadeleriyle veya beden diliyle ne anlatıyor? Karşımızdaki kişinin kendini rahatça ve açıkça beyan etmesi için alan yaratmak kritik derecede önemlidir. Deneyimini onun bakış açısından anlamaya çalışarak konuşmacıya bir empati duygusu getiririz. Başka bir deyişle, başlangıç zihniyle dinliyoruz. Aynı zamanda, konuşmacının ilettiklerine nasıl tepki verdiğimizin de farkındayız. Bazı hisleri, düşünceleri veya beden duyumlarını fark edebiliriz.
Çocuklarımızla kurduğumuz iletişimde farkındalığımızı çocuklarımızın söylemek istediklerine yönlendirebiliriz. İfade etmek istediklerini bölmeden, onu yönlendirmeden rahatça söylemesini sağlayabiliriz. Bu arada çocuğumuzun söyledikleri karşısında bedenimizde varsa gerginlik, rahatlık gibi hisler, zihnimizde beliren düşüncelere farkındalığımızı yönlendiririz. Böylece varsa beliren yargılarımızı ve davranış eğilimlerimizin bilincine varırız ve otomatik tepkilerden kaçınabiliriz. Böylece çocuğumuzla aramızda gerçekleşebilecek yanlış anlaşılmaları ve iletişim kazalarını önleyebiliriz. Ona, onu dinleme hediyesini sunabiliriz.