Anasayfa > 0-2 Yaş > Duygusal ve Sosyal Gelişim
Bebeklik ve Yürüme Çağında Duygusal ve Sosyal Gelişim (0–2) Yaş

Bu yaş döneminde bebeklerin bakımı sevgi dolu ve anlayışla yapılmalıdır. Böylece bebeğin kendisini güvende hissetmesine, çevresini inceleme ve keşfetmesine yardımcı olacak temel güven duygusu gelişir. Bu güven bebeği yürüme çağının güçlüklerine karşı daha iyi hazırlar. Kendisini güvende hissetmeyen çocuk, çevresindeki insanlardan ve nesnelerden kendisini çekerek korunmaya çalışır. Çocuğun makul koşullarda kabul edilebilecek bağımsızlık/özerklik girişimleri, ebeveynler tarafından anlayış ve hoşgörüyle karşılanmalıdır.

Temel Duyguların Gelişimi

İlk yılın ortalarına doğru duygusal ifadeler belirginleşir ve düzenlenir. Bu durum bizim bebeğin içsel durumunu anlamamızı sağlar. Yeni doğan bebekler, uykuda olduklarında, annesinin sesini duyduklarında, tenlerine dokunulduğunda gülümserler…

Temel Duyguların Gelişimi
0:00

Diğer Kişilerin Duygularını Anlamak ve Karşılık Vermek

3-4 aylık bebekler, karşılarındaki kişinin onlara karşılık vermesini beklerler. Onlara gülümsemek ve ses çıkarmak yoluyla artan etkileşimler etkileşimler başkalarının düşüncelerini ve duygularını anlamanın yani duygusal farkındalığın temeli olarak görülür…

Diğer Kişilerin Duygularını Anlamak ve Karşılık Vermek
0:00

Öz-Bilinçli Duyguların Görülmesi

İkinci yılın ortalarından itibaren suçluluk, utanç, mahcubiyet, kıskanma ve gurur gibi duygular gelişir. Çocuklar, utanma ve mahcubiyet duygularını gözlerini indirerek, başlarını öne eğerek ve yüzlerini elleri ile gizleyerek gösterirler. Kıskançlık 3 yaş civarında belirir.

Duygusal Öz-Düzenleme Başlangıcı

Duygusal öz-düzenleme, duygusal durumumuzu rahatlatıcı düzeye getirmek için kullandığımız stratejilerdir. Kaygı yaratan bir olayın yakında biteceğini kendinize söyleyip telkin geliştirdiğinizde duygusal öz-düzenlemede bulunuyorsunuz demektir.

Duygusal öz-düzenleme, gönüllü ve çaba isteyen bir şekilde duyguların kontrolünü gerektirir. Duyguları kontrol kapasitesi, prefrontal korteks gelişimi ve çocuklara şiddetli duyguları kontrol etme konusunda yardım eden ve onlara bunu yapmak için stratejiler öğreten bakım verenlerin desteğiyle aşamalı olarak gelişir.

Duyguların kontrolündeki bireysel farklılıklar, bebeklikte ve ilk çocukluk döneminde belirgindir. Öz-düzenlemeleri zayıf olan çocuklar davranış sorunları yaşayabilirler.

  • İlk aylarda bebekler duyguları düzenleme konusunda sınırlı bir kapasiteye sahiptir. Çocuğun ilgisini başka yöne çekmek için kucağa alma, sallama, nazikçe dokunma ve yumuşakça konuşma yoğunlaşan duyguların dağılmasına yardımcı olur.
  • Birinci yılın sonunda emeklemek ve yürümek, çeşitli durumlara yaklaşma ya da onlardan kaçınma yoluyla bebeklerin duygularını düzenlemesine olanak sağlar. Sabırsızca ya da kızgınca karşılık veren ya da müdahale etmek için bebekleri aşırı derecede tedirgin hale gelene kadar bekleyen ebeveynler, bebeğin yoğun stresindeki hızlı artışı pekiştirirler. Bu durum, ebeveynlerin gelecekte bebeklerini yatıştırmasını da ve bebeğin kendini sakinleştirmeyi öğrenmesini de daha zor hale getirir. Bu da duygusal sorunlarını düzenleme konusunda yetersiz bir kapasiteye sahip kaygılı ve tepkisel bir çocukluğa sebep olur.
  • Duygular hakkında konuşmak için -”mutlu, sevmek, şaşırmış, korkmuş, iğrenç, kızgın gerekli kelime dağarcığı 18. aydan sonra hızla gelişir; fakat yürüme çağındaki çocuklar duygularını kontrol etmek için dili kullanmada henüz etkin değillerdir. Öfke nöbetleri ortaya çıkabilir; özellikle de yorgun ve aç olduklarında sık sık ortaya çıkan yoğun kızgınlık duygularını kontrol edemezler. Kabul edilebilir alternatifler sunarak çocukların dikkatini dağıtan, iyi yollar öneren, böylece duygusal açıdan anlayışlı olan fakat sınır çizebilen (öfke nöbetlerine teslim olmayarak) ebeveynlerin çocukları, okul öncesi dönemde daha etkili öfke düzenleme stratejileri ve sosyal beceriler sergilerler.

Bağlanma Gelişimi

6. aydan itibaren bebekler ihtiyaçlarına karşılık veren tanıdık insanlara bağlanırlar. Ebeveyni tarafından kucağa alındığında onun yüzünü okşar, saçını inceler ve ona sarılır. Kaygılı ve korkmuş hissettiğinde onun kucağına doğru emekler ve sıkıca ona tutunur.

Öz-Farkındalık

Yeni doğanların algı kapasitesi, öz farkındalığın başlangıcını destekler. Mesela, yeni doğan bebekler dışsal uyarıcılara güçlü bir refleks sergilerler. Bebekler kendi hareketlerini, kol ve bacaklarını hissettikçe, seslerini işittikçe, beden farkındalığı gelişir. Fakat öz-farkındalıkları sınırlıdır.

Yaklaşık iki yaşında, bebekler kendi fiziksel özelliklerini fark etmeye başlarlar. Kendini tanıma yani bedensel olarak özgün bir varlık olarak kendini tanıyabilme gelişir. Çocuklar kendilerini fotoğraflarda işaret edebilirler. Ona gülümseyen ve seslenen bir kimseye gülümsemek ve ona cevap vermek, bebeğin çevresindekilerle kurduğu sosyal ilişkiyi belirlemesine yardımcı olur.

Öz-farkındalık aynı zamanda başkalarının bakış açısını ve duygularını anlamaya yönelik ilk çabalara da imkan tanır. Örneğin üzgün olan kişiye ilgi gösterir ve sarılma, rahatlatıcı bir yorum veya kendilerini rahatlatan bir oyuncağı uzatma gibi davranışlar gösterebilirler.

Öz-Denetim

Öz-denetim geliştirmek, çocukların dürtülerini engellemesi, olumsuz duygularıyla baş etmesi ve sosyal açıdan kabul edilebilir davranışları sergilemesidir. 12-18 aylar arasında çocuklar, bakım verenin istek ve beklentilerini fark eder ve basit rica ve talimatlara uyarlar. Çocukların yönergelere uymasına ve öz-denetim geliştirmesine yardım etmek amacıyla şunlar yapılabilir:

Çocuğa duyarlı ve cesaretlendirici bir şekilde karşılık vermek
Çocuğun keyif aldığı bir aktiviteyi bitirmesi gerektiğini biraz zaman vererek önceden bildirmek
Pek çok sözel ipucu ve hatırlatıcı kullanmak
Öz-denetim ile gerçekleştirdiği davranışı sözel ve fiziksel olarak onaylamak
Seçici ve sürekli dikkati teşvik etmek
Dil gelişimini desteklemek
Çocuğun gelişimine uyumlu bir şekilde, kuralları adım adım arttırmak

Öz-denetim geliştikçe, ebeveynler çocuklarından uymalarını bekledikleri kuralları geliştiriler. Bu beklentiler, güvenlik kurallarından insanlara ve eşyalara saygıya, aile rutinlerine, basit ev işlerine doğru aşamalı bir şekilde genişler.

Kaynak: Berk, L. E., & Meyers, A. B. (1996). Infants, children, and adolescents (p. 816). Boston: Allyn and Bacon.

Şimdi Paylaş